3 Ağustos 2014 Pazar

Ekmeleddin efendi...

ender erdemil

Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanlığı seçimleri için gökten zembille bir aday indirildi. Ekmeleddin İhsanoğlu efendi...

CHP Genel Başkanı Kemâl Kılıçdaroğlu; her ne kadar parti organlarımızda görüştük, sivil toplum kuruluşlarının onayını aldık dese de, anlaşıldı ki söyledikleri gerçek dışı. Ekmeleddin efedi, gökten zembille inmiş, "talimatla" aday edilmişti.

Tepki gösteren milletvekillerinin ortak ifadesi: "Ekmeleddin İhsanoğlu, yaptığımız toplantılarda üzerinde anlaştığımız aday kriterlerine uymuyor."
Adayın niteliği ile en doğru açıklamayı Şafak Pavey yaptı: "Türkiye sosyolojik bir değişim geçiriyor. Adayın profili de bu değişime uyuyor..."

Adayın kimliği, özgeçmişi, babasının Türk vatandaşlığından çıkarıldığı vb pek çok konuda çok şey yazıldı. Tekrar yazmanın gereği yoktur.
Adayın kimliği ile ilgili dikkat çekici birkaç unsur var tespit edebildiğim:
Ekmeleddin efendi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gibi EXETER'de (İngiltere) yetiştirilmiş. Küresel politikaları belirleyen güçlerle çok güçlü bağları var. ABD ile başında bulunduğu İslam Konferansı Örgütünün işbirliği yapacağı alanları ABD Başkanının Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısıyla görüşüyor. Uğur Mumcu'nun yazdığına göre, İslam Konferansı örgütünün S. Arabistan sermayesi ile yakın işbirliği var.

İslam kalkınma Örgütüne Dubai Şeyhi 10 milyar Dolar, S. Arabistan da 2 Milyar Dolar destek veriyor.

Ekmeleddin efendi, Suriye konusunda da zamanın ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Ahmet Davutoğlu gibi düşünüyor. Esad'ı ne olursa olsun devirmek isteyen Suriye'nin Dostları toplantısına katılıyor. Yazdığı makalelerde, "Suriye sivil halka vahşeti durdurmalıdır." diyor. Beşer Esad'ın hemen istifa etmesi gerektiğini savunuyor.

İslam Konferansı Örgütünün yönetimi kitle imha silahları konusunda Suriye'ye gönderdiği gözlemcilerin Suriye lehine verdikleri "olumlu" raporu beğenmiyor. Toplantılar sulandırılıyor, bu konuda bir karar çıkarılamıyor... 
Ekmeleddin efendi, aldığı eğitim, ve yaptığı işlerle ılımlı İslamın önemli bir temsicisi. Ve tam anlamıyla dünyayı biçimlendirmek isteyen küresel güçlerin amaçları doğrultusunda davranan biri...

Şafak Pavey ne demişti? "Türkiye sosyolojik bir değişim geçiriyor..."
Anlaşılıyor ki, Türkiye sosyolojik bir değişimi gökten zembille inen ılımlı İslamcı Cumhurbaşkanı adayının ellerinde geçirecek. Belki onun başkanlığında bir "federatif yapı" oluşturularak Türkiye Cumhuriyetine veda edilecek.

Gelelim konunun can alıcı yönüne: CHP Genel Başkanı Kemâl Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bütün bu anlattıklarımı bilmiyor mu? Bilmemeleri mümkün değil. Bu nedenle Ekmeleddin efendi'nin "talimatla" aday edildiğini yazdım. Talimatı da duyduğum kadarıyla Kemal Derviş getirmiş.

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, Türkiye'nin "sosyolojik bir değişim geçirmesi" için gereğini yapıyorlar. Seçmenlerinin önüne Türkiye'yi küresel güçlere teslim etmekten başka bir seçeneğin konmamasını sağlıyorlar.

Seçmen ikilemdedir. Ya Tayyip Erdoğan, yada Ekmeleddin efendi.
Cumhurbaşkanlığı seçimini bu hale getirmek, Türkiye'ye yapılmış en büyük kötülüktür. Cumhuriyet Halk Partisinin de parçalanmasına yol açacaktır. Kemâl Kılıçdaroğlu da partisini dağıtan genel başkan olarak tarihe geçecektir.
Bundan sonra safların iyi belirlenmesi gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyetini küresel güçlere teslim etmek istemeyen güçler bir araya gelmeli, kendi adaylarını çıkarmalıdır.

Doğru mücadele, sizin için çizilen yolda yürüyerek değil, kendi yolunuzu kendiniz çizerek yürüttüğünüz mücadeledir.
Ender Erdemil 17 Haziran 2014


1 yorum:

  1. Türkiye'de yaşayan aydınından yobazına kadar herkes yine sürüye sayıldı ve onlar da yine sürü gibi davranıyor.

    YanıtlaSil