11 Ağustos 2014 Pazartesi

Kılıçdaroğlu neler yaptı? ABD, Suriye, Y-CHP

ender erdemil
Y-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Washington Post gazetesine bir yazı yazdı. "Türkiye'de muhalefet susturuluyor" başlığını taşıyan yazı “AKP'nin yönetmekte olduğu Türkiye'nin Arap Baharı için model olamayacağı” ifadesiyle başlıyordu. Bu bilgiyi şimdilik aklımızda tutalım.

2011 yılı Aralık ayının ikinci haftası bir CHP heyeti temaslarda bulunmak üzere ABD’ye gitti. Faruk Loğoğlu’nun başkanlık ettiği heyette, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, İstanbul Milletvekili Umut Oran ve Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan da bulunuyordu. Loğ oğlu,14 Aralık 2011 tarihli gazetelerde yer alan haberlere göre Türkiye-ABD ilişkilerinin ''stratejik, model ortaklık'' değil, ''kalıcı ve güvenilir ortaklık'' üzerine kurulması gerektiğini söyledi. Bununla da kalmadı, hükümetin Türkiye-ABD ilişkisine yeterince sahip olmamasının ilişkilerin yeterince sıcak olmamasına yol açtığını, bunun nedeninin de Türk kamuoyundaki ABD karşıtlığı olduğunu ifade etti. Füze kalkanının Türkiye’de konuşlanmasına, İsrail'in veya diğer başka ülkelerin savunulmasına CHP olarak karşı olmadıklarını bile söyledi. ABD karşıtı olmadıklarını, Beşar Esad’ı savunurmuş gibi gösterilmelerini yanlış olduğunu da ilan etti.

Oysa aynı Loğoğlu, 12 Aralık’ta gazetelerde yer alan haberlere göre, Türkiye'nin komşularıyla ilgili yanlış politikalar izlediğini düşündüklerini hatta Rusya ve İran ile ülke içindeki halkın tepkilerine baktıklarında, Türkiye'nin radara ev sahipliği yapmasını yanlış bir uygulama olarak gördüklerini kaydetmişti.

İki günde ne değişmişti de Loğoğlu yüz seksen derece dönmüştü? Loğoğlu ve beraberindekiler, bu iki gün zarfında Pentagon’la görüşmüşler, büyük olasılıkla Kemal Kılıçdaroğlu’ndan da tamlat almışlardı.

Loğoğlu’nun yüz seksen derece dönüşünün gizini Kılıçdaroğlu’nun Washington Post’a yazdığı yazının girişinde aramak gerekir.

Kılıçdaroğlu, AKP iktidarının ülkede hukuku ve demokrasiyi ortadan kaldırarak Türkiye’yi Arap baharı için Model olmaktan çıkardığını yazdı.

Bu Kılıçdaroğlu ya çok saf yada iktidar hırsı gözünü döndürmüş. Demokrasi, hukuk ABD’nin umurunda mı? Umurunda olsa Libya’ya, Irak’a Afganistan’a yaptıklarını yapabilir miydi? Kılıçdaroğlu buna inanacak kadar saf olmadığına göre bize de onunla ilgili ikinci seçeneğe inanmak düşüyor.

Kılıçdaroğlu Y-CHP’yi iktidara getirmeyi aklına koymuştur. Ancak iktidarın kestirme yolunu tercih etmektedir. Bu kestirme yol da BOP Eş-Başkanlığıdır.

Kılıçdaroğlu, “AKP Türkiye’yi model olmaktan çıkardı” derken, “Benim iktidarımda Türkiye Arap baharına model olabilir” demeye getiriyor. Bir yandan CHP’yi AKP’leştirerek yenileştirirken, düğer yandan da Libya’ya gemi gönderilmesi tezkeresine evet diyor, yaptığı başka işler, söylediği başka laflarla, gönderdiği heyetlerle ABD’ye iyi BOP Eş-Başkanı olacağının işaretlerini veriyor. Hem diyor ki: “Bu Tayyip ara sıra yan çiziyor. Ben; aman ha! Yan çizmem.”

Suriye’ye saldırıların artmasının, askeri müdahalenin gündeme getirilmesinin başlıca nedeni de Y-CHP’nin bu işlere karşı çıkmayacağını garanti etmiş olmasıdır. Nitekim Faruk Loğoğlu, Suriye (Suriye’nin nasıl ezileceği) konusunda Türkiye’de bir toplantı düzenlenmesine önayak oluyor. Bu toplantıya katılanlar, Libya İçin BM Güvenlik Konseyinde alınan karaların benzerini İstanbul’da alacaklar.

Değerli Okur, Kemal Kılıçdaroğlu, BOP Eş-Başkanlığına taliptir. Bir yandan ABD’nin diğer yandan cemaatin, öbür yandan AB’nin, beri yandan da etnik ayrılıkçı siyasetin desteğini alarak iktidar olmak peşindedir. İktidar olursa, BOP Eş-Başkanlığını Tayyip Erdoğan’ın bıraktığı yerden sürdürecektir.

Bu arada Türkiye’ye ne olacaktır? Onu düşünmek de Y-CHP’lilerin değil, gerçek CHP’lilerin işi…

Ender Erdemil 8 Şubat 2012
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder