ender erdemil
CHP’de Deniz Baykal’ın
gizlice çekilmiş görüntüleri olduğu iddia edilen videonun piyasaya sürülmesiyle
başlatılan ABD operasyonu başarıyla sona erdi. Deniz Baykal, tam bir sosyal
demokrat gibi davranarak kararsız, tavırsız kaldı. Meydan okumasının ardında
durmakta tereddüt etti.
Bu süreç, CHP’de operasyonu
yürütenlerin işine yaradı. Kim bilir, Baykal belki de tehdit bile edildi bu
süreçte. Belki yanlış bilgilendirilerek oyalandı. Kararsız ve tavırsız kalması bununla da
açıklanabilir. Ama ne olursa olsun operasyonun başarıya ulaşmasında Baykal’ın
yadsınamaz bir rolü var.
Operasyon’un birinci ayağı
tamam. Artık Deniz Baykal CHP’den tasfiye edilmiştir. Kemal Kılıçdaroğlu Genel
Başkan olacaktır. Açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla parti örgütünün yönetimi
de “şimdilik” Önder Sav’a kalmıştır.
“Şimdilik”
özellikle kullandığımız bir sözcüktür. Kemal Kılıçdaroğlu güçlendikçe, “şimdilik” sözcüğünün anlamı ortaya
çıkacaktır.
Operasyon’un devamında
CHP’nin yeniden yapılandırılması ve iktidara getirilmesi vardır. Kurultayda,
operasyonun ikinci ayağı gerçekleştirilecektir. Seçimle iş başına gelecek
MYK’nın yapısı, operasyon’un ikinci ayağının başarılı olup olmadığını
gösterecektir. Bu ayak da başarılı olursa, Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi; sıra
CHP’nin yüzde 40 oy alarak iktidara getirilmesi olacaktır.
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin
Batman İl kongresinde;
“Herkesin düşüncesini
özgürce ifade edebileceği bir Türkiye yaratarak çözeceğiz. Toplumsal barışın
bir parçası olacaksa biz genel affa 'evet' deriz.” ifadelerini
kullandı.
Bir gazeteye verdiği röportajda
aynen şunları söyledi:
“Burası (güneydoğu sınırımızdaki
mayınlı arazi) Kıbrıs büyüklüğünde bir alan. Burada devlet üretme çiftlikleri
kurulabilir. Dağdan afla gelenler, topraksız köylüler hepsi orada eğitilebilir,
çalışabilir, üretime katılabilir.(…)”
Adıyaman ziyaretinde yaptığı
konuşmada söyledikleri de şöyle: “Adına ne dersek diyelim, ister Kürt, ister
doğu sorunu, Türkiye’nin 30 yıldır yaşadığı bir sorun var. Eğer terör
sonlanacaksa, bu konuda sağlıklı bir adım atılacaksa CHP bu soruna ilgisiz
kalmaz. Öteden beri zaten ilgisiz kalmıyordu. İçimizde Kürt kökenli, Türk
kökenli, Çerkez kökenli, Laz kökenli kardeşlerimiz var. Bu coğrafyada kardeşçe
yaşamak zorundayız.”
Kemal Kılıçdaroğlu,
kurultay’dan önce örneklerini verdiğimiz sözleriyle ilgili açıklama yapmak
zorundandır.
Hükümetin ortaya koyduğu ve
ABD projesi olduğu bilinen Kürt açılımının neresindedir?
Yurttaşlarımız, son 30
yıldır kardeşçe yaşamıyorlar mıydı?
Etnik kökeni farklı yurttaşlarımız
birbirine düşmanlık mı güdüyor ki bir toplumsal barışa ihtiyaç duyuyor?
PKK’lılar için bir af
çıkarılması, PKK’nın siyasallaştırılmasıyla aynı anlamı taşımaz mı? Düşündüğü
genel af kapsamı içinde Abdullah Öcalan’ın affedilmesi de var mı?
Meraklısına
not:
ABD Irak’tan çıkmak için
kıvranıyor. Barzani’nin Kürt devletinin ilanı için de yumurta kapıya gelmiştir.
Okuduğum hemen her ABD kaynaklı raporda, Kürt devletinin ilanı konusunda en
büyük engel Türkiye gösterilmiştir. İddialara göre, Türkiye’de Kürt sorunu
çözülmeden Irak’ta Kürt devletini ilan edilmesi, Türkiye’nin Irak’ın Kuzeyini
işgal etmesine yol açabilir. Bu nedenle önce Türkiye’de Kürt sorunu çözülmeli,
Barzani’nin Kürt devleti bundan sonra ilan edilmelidir.
AKP’nin bu sorunu çözemeye
gücünün yetmeyeceği anlaşılmıştır. BDP, ve PKK Kürt sorununun çözülme
sürecinden ABD tarafından tasfiye edilmiştir. Sıra, Türkiye’de bu işi
halledecek güvenilir bir CHP yaratmaya gelmiştir.
Baykal bu işin adamı değildi. Kılıçdaroğlu bu
konuda nasıldır acaba?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder